Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla YÖK’ün yıllık programına alınan kadın üniversitelerine kadınların büyük tepkisi var. Çeşitli örgütlerden kadınlar ayrımcı projeyi eleştirerek, ‘Bu akla karşı kadınların isyanı cevap niteliği taşıyacak’ dedi
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 28-29 Haziran 2019 tarihinde Osaka’da düzenlenen G-20 Zirvesi nedeniyle Japonya’ya yaptığı ziyaret kapsamında Mukogawa Kadın Üniversitesi’ni gezdi. Mukogawa Kadın Üniversitesi’nde, kendisine fahri doktora ünvanı verilen törende yaptığı konuşmada ise bu örneğin Türkiye’de olmadığını belirterek, kadın üniversitesi sinyalini verdi.
“Japonya’daki 800 üniversitenin 80’i kadın üniversitesi. Bizde böyle bir şey yok. Japonya’daki 80 kadın üniversitesini, büyükelçime görev veriyorum, incelemek suretiyle ülkemde de bunun adımını atacağız” diyen Erdoğan’ın talimatı 2021 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alarak resmileşti. Erdoğan’ın bu kararına tepki gösteren kadınlar, Mezopotamya Ajansı’ndan Berfin Karaman ve Kadir Güney’e, projenin kadınları tecrit etmek üzerinden kurulduğunu ifade etti.
Türkiye eşitlikte çok geride
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Kocaeli Şube Kadın Sekreteri ve Kocaeli Üniversitesi Araştırma Görevlisi Elif Sinem Arıkan, kadın üniversitesi tartışmalarının yeniden gündeme gelmesinin toplumsal yaşama eşit katılımı göz ardı eden bir noktada olduğunu ifade etti. Japonya’daki örnekleri yorumlayan Arıkan, “Aslına bakılırsa Japonya, toplumsal yaşama kadınların katılımı ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda oldukça geride. Dünya Ekonomik Formu’nun 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde 153 ülke arasında 121. sırada yer alıyor. Türkiye ise 130. sırada. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama anlamında örnek alabileceğimiz bir model değil” dedi.
Söz konusu projeyi “kadın düşmanı politikalara bir yenisi” olarak nitelendiren Arıkan, kadın kimliğine dönük her türlü saldırı politikalarına karşı kadınlara itirazlarını yükseltmesi çağrısında bulundu.
‘Üniversiteler cinsiyetçi’
Üniversiteli Kadın Kollektifi Üyesi Zelal Baydemir ise var olan üniversitelerin erkek egemen sistemin aklı ile eğitim verdiğinin altını çizerek, “Üniversiteler cinsiyetçi söylemlerden, cinsiyetçi hocalara kadar yaşamımızın merkezinde. Bunların tekrar tekrar tasarlanarak karşımıza çıkması bir tesadüf değil. Kadınlar, AKP için büyük bir tehdit. Bu nedenle iktidar, birincil baskısını kadınlar üzerinden kuruyor. Kayyumlardan ekonomik krize ve daha birçok baskı politikasında kara listeye ilk olarak kadınları alıyor. Kadınların isyanını yükseltmesiyle de baskı aygıtları vahşice kullanılıyor. Bugün kadınlar olarak talebimiz feminist üniversitedir. Bilginin erkek egemen bilgi üretiminden çıkarıldığı, üniversitelerdeki eşitliğin sağlandığı ve bu eşitliğin yalnızca sayısal anlamda değil, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir ortamda eğitim görmek istiyoruz” diye konuştu.
Kadın kimliğine tecrit
Erkek egemenliğinin kadınları yaşamın her alanından izole etmek istediğine dikkat çeken Öğrenci Faaliyeti Üyesi Lizge Biter de kadın üniversiteleri projesinin altındaki fikriyatı kadınların ikincil plana atılması şeklinde değerlendirdi. Projeyi kadın kimliğine bir saldırı olarak yorumlayan Biter, şöyle dedi: “Bu proje kadınların erkeklerle aynı bilgi birikimi, aynı eğitimi alamayacağının bir göstergesi. Güvenli alanlar, güvenli kampüsler yaratmak yerine kadınları belli bir alanda tecrit etmeye çalışıyorlar. Projenin adı kadın üniversiteleri değil kadın kimliğine tecrittir. Kadınların yaşamda kalma savaşı verdiği bu baskı ortamında tecrit içinde tecrittir.”
Kadın Üniversitesi İstemiyoruz Kampanya Grubu’nun iktidarın kadınlar üzerinden yürüttüğü düşman politikalara karşı bir araya gelme ihtiyacından doğduğuna da değinen Biter, “Bizim amacımız 2021 YÖK programından kadın üniversitelerini kaldırmak” diye ekledi.
Cevap isyanda
Devrimci Anarşist Kadınlar Üyesi Meltem Çuhadar ise, projeyi kadınları toplumdan soyutlamak amacını taşıdığını aktararak, “Zaten yaşamın her alanında saldırı altında olan kadınlara karşı ayrımcı politikalar daha da belirginleşecek. Erk aklın bir getirisi olan bu proje bizi şaşırtmadı. Pembe minibüslerden de tanıyoruz bu aklı. Bu akla karşı kadınların büyüyen isyanı tüm bu politikalara bir cevap niteliği taşıyacaktır” ifadesini kullandı.
İSTANBUL