Bakanlık tarafından kayyum atanan Yüksekova Belediyesi’nin borcunun 1 milyar TL’ye yaklaştı. Seçilmiş Eşbaşkan İrfan Sarı ‘Belediyenin öz kaynaklarıyla kendisini toparlaması mümkün değil’ dedi
İçişleri Bakanlığı tarafından 18 Ekim 2019’da ikinci kez kayyum atanan Hakkari Yüksekova Belediyesi’nin borcu her geçen gün daha da artıyor. İlk kayyum döneminde 680 milyon TL borç altına sokulan belediyenin şu anki borcunun bir milyar TL’ye yaklaştığı belirtiliyor. Halen yol ve su sorunun devam ettiği kentte hayata geçirilen birçok “faaliyetin” maliyetinin ise farklı devlet kurumlarının bütçesinden karşılandığı ifade ediliyor.
Yerine kayyum atanan Yüksekova Belediye Eşbaşkanı İrfan Sarı, belediyenin kendisini toplamasının zor olduğunu söylüyor.
İller Bankası’na yetki
Belediyeyi kazandıktan sonra bomboş bir kasa ile karşı karşıya kaldıklarını anımsatan Sarı, “Yaptığımız araştırmalarda kayyumun İller Bankası ile protokol imzalamıştı. Bu protokol gereği İller Bankası’na, belediyeye gelen paranın yüzde 100’üne el koyma yetkisi verildiğini öğrendik” diye konuştu. İlk kayyum döneminde belediyenin hem yerel esnafa hem de birçok şirkete yüklü miktarda borçlu bırakıldığını aktaran Sarı, “150 TL’lik odun kesme parasını dahi ödemediklerini öğrendik” dedi. Sarı, bu durumun kasten yapıldığını ve HDP’nin belediyeyi kazanacağının bilindiği için yapıldığını kaydetti.
Görevde sadece 6 ay kaldıklarına değinen Sarı, bu süre zarfında hayata geçirmek istedikleri güneş enerjisi projesine kaymakamlık tarafından engel çıkarıldığını söyledi. Sarı, “Kasada sadece 8 bin TL para ile halkın günübirlik sorunlarını halledebildik. Bunun yanı sıra Küçükdere (Orşe) bölgesinde bulunan su üzerinden pet su çalışmamız olacaktı. Köylülerle görüşerek bir şirket oluşturup, gelirin yüzde 51’lik bölümünü belediyeye geriye kalan yüzde 49’luk bölümünü ise köylülerimize hisse olarak verecektik” şeklinde konuştu.
Öz kaynaklar yetmez
Yeni projelerini hayata geçiremeden kayyum ataması yapıldığını dile getiren Sarı, birçok projenin de yarıda kaldığını söyledi. Yeni kayyum döneminde sadece 13 Milyon TL’ye 32 kilometre beton yol yapıldığını ifade eden Sarı, bunun yanı sıra belediye borcunun 925 milyon TL’ye çıktığını öğrendiklerini paylaştı. Sarı, “Neredeyse büyükşehirlere eş değer bir borç var. 1 milyar TL’ye yakın borcu olan bir belediyenin öz kaynaklarıyla kendisini toparlaması mümkün değil” diye belirtti.
Müdürlüklerde atama
İkinci kayyum döneminde de ilk olarak belediyenin “karakola” çevrildiğine dikkati çeken Sarı, bundan kaynaklı insanların belediyeye gitmediklerini söyledi. Belediye eşbaşkanlığının yanı sıra müdürlüklere de kayyum atandığını kaydeden Sarı, “Büyük bir personel kıyımının olduğunu, dışarıdan getirilmiş kamu kurum amirleri ve personelleri tarafından belediyenin idare edildiğini söylemek gerekiyor. Belediyede idari müdürlüklere de kayyum atanmış durumda. Özel idarede çalışan bir memurun belediyenin 3-5 müdürlüğene atanması yasal değil” ifadelerini kullandı.
Parklar beton yollara döndü
2016’da kentte ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrası yaşanan yıkımı hatırlatan Sarı, sonrasında yıkılan yerlerin üstünün torak ve betonla kapatıldığını ifade etti. Sarı, şöyle devam etti: “Yollar deşildi ve üstü toprakla örtüldü. Bu halkta bir hafıza kaybına neden oluyor. Ağaçların sökülmesi, evlerin yıkılması… Çocukların oyun alanlarına, halkın bağ ve bahçelerine beton yollar yapıldı. Aslında halkın zihnine ve hafızasına beton döküldü.”
HAKKARİ